17 Ağustos 2012 Cuma

fanfan ve alexandır

Güzel bir filmdi seyretmenizi tavsiye ederim. türkçesii bulamadım ama alt yazılıda güzel. film genel anlamda çok güzel bir aşkı anlatıyor. aslında burda niyetim film eleştirmenliği yapmak değil. seyrettiğim bir filmden esinlenerek bi şeyler yazmak. çok uzun zamandır ilk defa klavyemin karşısındayım. bu film de beni etkileyen şey aşk oldu tutkulu ve bir okadar da dokunulmaz aşk. ikisi nasıl olur demeyin olabiliyor. bir insanı tutkulu bir şekilde sevebiliryorsunuz ona dokunmak onunla olmak istiyorsunuz ama hayatın sorumlulukları tantanası sizi bunu yapmakttan alı koyuyor. sorumluluk almak istemiyosunuz ama onunla da olmak istiyosunuz. işte bur da imdadınıza arkadaşız biz lafı giriyo. onun yanında kalmak için ödemeniz gereken ufak bi bedel gibi görünüyor. onunla eğlenmek gezmek dolaşmak sohbet etmek bunları yapabileceksiniz ve hiç bir sorumluluğunuz olmayacak. neden bağlanasınızki ne gerek var böyle olmak daha iyi diye kendinizi kandırmaya başlayacaksınız. ama birgün bir bakacaksınız o bir başkasının kollarında onunla evleniyor. siz sadece bakmakla yetineceksiniz. nede olsa sorumluluk almak istemiyorsunuz ya. ya içinizdeki fırtınalar onları ne yapacaksınız. nasıl dindireceksiniz ömür boyu sürecek fırtınalarınızı yaşayamadığınız anların pişmanlığını nasıl. daha yazacak çok şey var ama buraya kadar herkesin öyküsü ama asıl önemli olan bundan sonrası ne yapcaksınız onun ellerinizin arasından kayıp gitmesine izin mi vereceksiniz yoksa onun ellerine sımsıkı sarılıp... neyse dedim ya bundan sonrası sizin kararınız artık. ama unutmayın aşk geç kalmayı kabul etmez. geç kalmadan koşun ona :):)

Hiç yorum yok: