17 Ağustos 2012 Cuma

hayatım ve 4 duvarım...

Hayat ne kadar garip demi hayat kimi için iyi kimi için kötü. insan içinde bulunduğu hayatın kıymetini ne zaman anlar. yada anlarsa ne yapar. bunlar çok felsefi sorular cevapları mı her kişi için farklıdır. benim için hayat nedir. ailem sevdiğim dostlarım ve işim. aslında sınırlı bi hayatım var. 4 duvar gibi 4 ayrı hayatım var benim. işin ilginci ben hep bu duvarlara çarpa çarpa yaşıyorum hayatımı. insan kendine bu kadar mı zarar verir bu kadar mı sevdikleriyle kendini acıtır. bazen düşünüyorum hangi duvarım daha çok acıtıyo beni diye cevap yok hangisi acıtmıyo ki beni. artık o kadar acım çektimki hissizleştim sanki. bazen kendimden korkuyorum çok gaddar olabiliyorum sevdiklerime karşı. ben duvararıma tutunmaya çalıştıkça onlar beni acıttılar. sonuç şu anda geldiğim noktadayım. ne kadar oldu hissizleşeli ne kadar oldu mutluluktan ağlamayalı. ne kadar oldu nefes almaktan keyif almayalı. sanki nefesimi tutuyormuşum gibi geliyor bana. ciğerlerim göğüs kafesime baskı yapıyor artık. insanlar bunu anlamıyorlar uzun zamandır kendimi sakladığım maskenin ardında ne kadar acı çektiğimi bilmiyorlar. aslında pimi çekilmiş bi bomba gibi dolaştığımın kimse farkında değil. o kadar yoruldum ki tek başıma ayakta durmaktan kimse anlamasın derttlerimi diye gülümsemekten. daha ne kadar dayanacağım buna bilmiyorum. artık hiç bir şeyi üstüme alınmıyorum. imalar laf sokmalar kızgınlıklar ve daha bir çok şey üstüme alınmadıklarım artık. bana direk söylenmeyen her laf benim için önemini yitirdi artık...
23 Haziran 2011 Perşembe, 01:11 

Hiç yorum yok: