17 Ağustos 2012 Cuma

yağmur sonrası içimi ısıtan gözler..

Şu sıralar hayatım tam anlamıyla altüst olmuş durumda. o kadar kaçasım var ki buralardan ama kaçamıyorum. sorumluluklarım kaçmama engel oluyor. ne zamandır kendim olmadığımı fark ettim. sahile indim yağmur yağıyordu yanımda şemsiyem olduğu halde açmadım. yağmurda ıslandım düşündüm. ne zamadır bu haldeydim ne zamandır ben değildim. ne zamandır kendimi bu kıskacın içine hapsetmiştim. ne olmuştu da böyle olmuştum. hep kendi ayaklarım üstünde durdum ben bu güne kadar hiç kimseye hiç bir şeye minnet etmedim. acımıda içimde yaşadım mutluluğumuda. ama şimdi yağmur altında ıslanırken gözlerimden akan yaşlar canımı yakıyor. tutunacak bir dalım bile yok şu hayatta. görünürde varmış gibi ama aslında yok. ben hep bir dal oldum herkez için ama o kadar çok yıprandım ki artık ben de tutuncak bir dal istiyorum şu hayatımda. çırpınıyorum ama kimse görmüyor yada görmezden geliyorlar demek daha doğru. ben neden onlar gibi olamıyorum neden görmezden gelemiyorum onları. neden sadece kendimi düşünemiyorum ben. hep böylemi olacağım hep kendimi değilde başkalarınımı düşüneceğim. yağmur üstüme üstüme yağarken bu düşünceler her yağmur damlasında bir tokat gibi yüzüme çarpıyor. telefonum sesi beni düşüncelerimden sıyırıyor hiç beklemediğim bir kişi iyimisin seni merak ettim diyor. iyiyim diyorum ama o hayır sesin titriyor sen hiç iyi değilsin nerdesin sen diyor ağlıyorsun sen gelmemi istermisin diye soruyor bana sesimden iyi olmadığımı anlayan bir kaç dostumdan biri olur diyorum. beklemeye devam ediyorum düşünüyorum iyi dostlar biriktirmişim ben gerektiğinde bana tutuncak dal olan dostlar. yanında diğer dostumla geliyorlar. beni oturduğum yerden kaldırıp kuru bir yerlere götürüyorlar. o kadar ıslanmışım ki  üşüdüğümün bile farkına varmıyorum. titriyorum ama üşümüyorum beni gülümsemeleriyle ısıtan 2 dostum var yanımda. ve güneş tekrar açmaya başlıyor hem benim hemde şehir için.  kemiklerimi ısıtıyor. yürümeye başlıyoruz dolaşıyoruz güneşin altında birden onu hissediyorum bir çift göz daha onu görmeden gözlerinin bakışını görüyorum. uzun zamandır özlediğim bir bakış. sonra onu görüyorum selamlaşıyoruz ama konuşmuyoruz kelimeler gereksiz gözlerimiz varken. geçmişten gelen karşılıksız seven bir dost. ne kadar oldu diye düşünüyorum bu gözleri görmeyeli dost selamını almayalı. bana bakarken sakın üzülme her zaman dostların yanında bunu sakın unutma diyor. ne zaman ihtiyacın olursa ben ve dostların hep burda olacağız. sonra uzaklaşıyor. orda ardından bakarken hayatımdaki en büyük eksiğin farkına varıyorum. dostlarım. onları ne zamandır ihmal ettiğimi fark ediyorum. onlar bana kırgın olsalar da  ben üzgünken hiç terettüt etmeden yanıma geldiler. kavgalıda olsak sıcak bir selamlarını benden esirgemediler. dostlarımdan uzaklaştığım zaman kendim olmaktanda uzaklaşmışım. ey dost sıcak gülüşün ve sevgi dolu gözlerin için sana teşekkür ederim....
29 Mayıs 2011 Pazar, 17:42

Hiç yorum yok: